1.04.2011

Anne ve baba ile evde ilk gün.
Merhaba:) Uzun zamandır bir türlü başlama fırsatı bulamamıştım,bu arada blogların engellenmesi de tuz biber oldu. Yaaa Ada'cım, senin doğduğun zamanda blogları falan engelliyorlardı:) Neyseki sonunda başlaya bildim... Bu blogu Ada büyüdüğünde kendi gelişimini, gün be gün neler yapmış ve anne-babasıyla hayatının ilk yıllarını nasıl geçirmiş merak ettiğinde okuması ve benden ona bir hatıra kalması için tutuyorum. Ve tabi biraz da kendim için:) kızımın küçüklüğünü hatırlamak istediğimde dönüp bakabilmek, unuttuklarımı hatırlamak için... Bugün Ada tam 13 haftalık... Ne kadar da çabuk geçti bu 13 hafta.! Çabuk geçti ama kolay geçmedi, ne Ada için ne de bizim için.. Biz ona o bize alışmaya çalıştı. Aklımda kaldığı kadarıyla not etmeye çalışacağım; Minik Prensesimiz 4 Ocak ta geldi dünyamıza, 3,550gr / 49,5cm. Şimdi yaklaşık 6,5kg /61cm. İlk başlarda en büyük problemimiz olan uykusuzluğu artık geride bıraktık sayılır, genelde bir kez kalkarak geceyi tamamlaya biliyor. Bazen sabaha doğru 1-2 kısa uyanmaları oluyor ama uykuya kolayca geri dönüyor. Bunlarda genelde bağırsaklarımızı boşaltmak için oluyor:)) Gaz problemimiz çok az oldu, şimdilerde bitti gibi. Banyo-masaj-giyinme ve emme rutinimize ilk haftadan itibaren başladık. Şimdilerde banyo ve msj kısmını çok seviyoruz ama iş altımız bağlanıp giyinmeye gelince biraz keyfimiz kaçıyor. Emme ve uykuya geçişi gayet rahat yapıyoruz. Sabahları çok keyifli oluyor, 6,5-7 gibi uyanıyor oyun, alt değiştirme ve emme faslından sonra tekrar uyuyor. Bende o arada kahvaltımı yapıyorum. Bundan sonrası henüz rutine oturmadı, bazen öğle uykusu yapıyor, sonra yürüyüşe çıkıyoruz. Bazen de naparsam yapayım bir türlü öğle uykusunu yapamıyor, pes edip dışarı çıkıyoruz sonunda. Dışarı çıkmaktan çok keyif alıyor. Kar paltosunu giydirip rüzgarlığını takıyorum, ondan keyiflisi yok. Mışıl mışıl uyuyor:) Ellerini yeni yeni keşfetti, bazen uzun uzun ellerine bakarken yakalıyorum onu. Çok şirin oluyor. Başparmağını emmek için çok çaba sarfediyor, bir türlü denk getiremiyor.Parmağı denk getirse bu sefer de dilinin altına yada dudağıyla dişetinin arasına giriyor parmak, bir türlü ememiyor:))) Ama bir yakalayınca deymeyin keyfine,cok-cok sesleri salondan duyuluyor..Alışmasını hiç istemiyorum ama ellerini keşfettiği bu dönemde eldiven giydirmek de istemiyorum, bakalım napıcaz.. Ayaklarına da uzun uzun bakmaya başladı, bacaklarını 90' havaya kaldırabiliyor artık. Uyandığında üstünü bu hareketle 1-2 seferde açıyor:) başını öne doğru itmeye başladı, doğrulma egzersizleri yapıyor sanırım. Birde artık kucaktayken sırtı göğsümüze gelecek şekilde durmak istiyor, etrafta ne olup bittiğini keşfetmeye başladı. Odanın içinde beni çok rahat takip edebiliyor. Yaklaşık bir ay önce dil çıkartıp gülücükler yapmaya başlamıştı, şimdilerde agular çoğaldı. Ara sıra sesli kahkaha atıyor ama çok kısa, kendi sesine kendisi de şaşırıyor:)) Evimizin minik mucizesi ile ilgili şimdilik aklıma gelenler bunlar...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder