23.04.2012






Tolga Lale festivali başladı falan diyordu, Zülal teyzemde Emirganda Laler çok güzel olur deyince bizde kalktık sabahın köründe yollara düştük, Emirgan korusunda Lale festivalini görmeye gittik. İyiki gitmişiz,iyiki de erken gitmişiz, çok güzeldi. Ada oradan oraya koşturdu çimlerin üzerinde. Çiçeklere dikkatle baktı, "aaaa, aaaa" deyip durdu kibarca ellerken. Artık birlikte fotoğraf çekilmek, Adayı duruken yakalamak çok zor.!

17.04.2012

Bu hafta çok sosyaliz, haliyle Ada da çok memnun bu durumdan. Dün önce Zafer-Nesrin ve Ömer ile buluştuk caddede. Biraz yürüyüş yapıp simit yedi Ada. Tam Ömeri uyutmuştuk Esra ve Hüma geldiler. Onlarla da uzun bir yürüyüş yaptık önce. Tabi Ada bu kadar yürüyüşe dayanamayıp uyudu bir ara. Hüma direndi:)) Ada uyurken o bizimle yemek yedi. Çok olmuştu Esra ile görüşmeyeli Adanın uyumasını fırsat bilip, bol bol lafladık. Ada uyanınca parka gittik, salıncağın yüzüne bakmıyor bu aralar, gözü hep kaydırakta ve merdiveblerde. Bol bol kaydık eve döndük. Hüma 9,5 aylık, henüz ayaklanmadığı için pek iletişim kuramadılar. Ama ikiside sakin ve yavaş huylu görünüyor şimdilik, ilerde iyi anlaşırlar inşallah.
Evde ikiside kendi kendine takıldı. Ada bugünlerde kimseyi yabancılamıyor, ilk defa görse bile kadınların kucağına çıkıyor, parmağını emip başını dayıyor. Tabi Esrayada aynısını yaptı, Hümayı kıskandığından yaptığını sanmıyorum, çünki çocuksuzlara da yapıyor aynısını. Bu durum benim biraz içimi burkuyor, sanki ben onu yeterince kucağıma almıyorum, ilgilenmiyorum, o da başkalarında arıyor şefkati gibi:( Bir çocuk piskoloğuna sormak istiyorum açıkçası bu durumu..
Ada ile Hüma akşam yemeklerini zor yediler, özellikle Hüma pek yiyemedi hiç uyumadığı için. Sonunda ikiside aynı saatte uyuya kaldı, biz büyükler de rahat rahat yemek yiyip sohbet etme fırsatı bulduk. Çok güzel bir gündü :))
başka resimlerde var tolganın telefonunda onlarıda bir ara yükleyeceğim, ama dışarda foto çekmeyi unutmuşuz.

16.04.2012


Bir hafta oldu döneli Kıbrısdan, geldiğimiz gün çok soğuktu. Kıbrısdaki güzel havadan sonra yine gri kapalı ve yağmurlu bir hava görmek moralimi bozdu açıkçası. bu kış bitmek bilmedi gerçekten. Ama neyseki fazla uzun sürmedi bu sefer açtı hava. Bizde kızımla kendimizi attık sokaklara..özlemişiz birlikte uzun yürüyüşler yapmayı, caddeyi.!
Ada dışarda çok uzun uyumuyor artık, etrafı keşfetmek, yürümek istiyor. Haliyle benim işim zorlaştı. Parka gidiyoruz ve vaktimizin çoğunu artık kaydırak ve salıncakta geçiriyoruz. kaydırağın merdivenlerini kendi tırmanıp, kaydırağın başına gelince oturup kayabiliyor artık.(tabiki gözetimimde ve bir elim hep üzerinde)
Cuma günü Marketa-Marko(4) ve arkadaşlarıyla buluştuk, birinin 3 yaşında bir oğlu diğerininde 2,5 yaşında bir kızı var. Sahildeki kumsalda kumlarla oynuyorlardı biz gittiğimizde. Ada bir süre onları izledi, sonra kumları mıncıkladı taş topladı. Ama bizim için bu aktiviteler hala çok tehlikeli çünki kaşla göz arasında elindekini ağzına atıveriyor. Denize biraz taş atıp, parka gittik yine. Etrafıyla pek ilgilenmedi, kendi kendine keşfetmeye devam etti.
Cumartesi çok yağmurluydu, "buyaka avm" açılmış gittik, ben beğendim sevdiğim markalar var, ferah biryer olmuş. Ordan zaferlere uğradık, Ömeri gördük. Çok şeker olmuş büyümüş tombullaşmış ve de sünnet olmuş minik adam:) Ada bir ara başını okşamaya çalıştı, koltuğunda salladı onu. Ama hareketlerine çok mukait olmadığı için, biraz haşin olabiliyor, pek izin vermedik.
Pazar günü de babanesi ve dedesi geldi, babasıyla ilk defa bensiz misafirliğe gittiler. Gittikleri evde Adadan 2 ay küçük Defne bebek vardı, söylediklerine göre çok iyi anlaşmışlar..

8.04.2012

15 Aylık.!

15. ayı geride bıraktık.. Doğum gününden bu güne çok farklı, yürüyüşü , bakışları , anlayışı , tepkileri çok gelişti. Çok eğleniyor kıbrısda, hep bahçe hep gezmek sürekli ilgi...Bahçeden eve girsin istemiyor, ama bahçede kendi kendine yürümesi nerdeyse inkansız çünki çimlerin etrafında bordür taşı var ve benim minik prenses ayağını 3 parmak kaldırmakta henüz zorlanıyor. Tabii bir de önüne pek bakmadığını hesaba katarsak peşinde biri olmadan bırakamıyoruz. İki büklüm onun hızına erişmeye çalışmak çok yorucu ama bir yandan da onun her şeyi nasıl keşfettiğini seyretmek çok keyifli. O minik işaret parmağını gördüğü her deliğe sokmaya çalışıyor:)))
Ananesi kocaman bir leğen almış, koyduk masanınüzerine karpuz gibi yıkadık minik prensesi:))) Çok keyif aldı suları mutfağın heryanına sıçrattı, süngerle kendi kendini sabunlama merakı var bu aralar.. Uyku problemi olmadı bu sefer, kendi yatağında yattı, sabah 6,30-7 civarı uyandığında yanıma aldım. Aynı odada yattığımızda benimle yatmak isteyecek alışacak diye korkuyordum ama olmadı öyle birşey.
Bu hafta babamızda bize katıldı. Girneye gittik, şansımıza shopping fest varmış, çok kalabalıktı ama Ada çok keyif aldı. Bol bol yürüdü sokakalrda elinde balonuyla. İyice yaz tatili moduna girdik hep birlikte. Bir tek deniz-kumsal eksik...