Pazar günü Antepliler haftası vardı özgürlük parkında. Daha önce gtmiştik mezelik birşeyler almıştık. Yine gidelim dedik ama o kadar kalabalıktı ki standların yanına bile aklaşamadık. Çok da açtık, etrafta heryer doluydu, sanırım herkez bizim gibi ordan bişeyler yeme umuduyla gelip etrafdaki lokantalara kapak atmış. Bizde sonunda Selmanın sokağında biryer bulduk. Minik prenses de bayağı açıkmış lahmacunu ve puf pideye bayıldı :) Yedi yedi sonunda şiştim pozu verdi:)))
Bu arada dün dr.kontrolüne gittik, kilomuz 12500gr.

Bir koşturmacadır gidiyor. Annemler gelmişti, gittiler. İş vardı bitti. Yaz da bitti,sonbahar kendisini hissettiriyor artık. Bugün hava bayağı serinledi yağmur var. Tolga hasta yatıyor, Ada uyuyor. Ben fırsattan istifade ya ev işi ya ofis işi yapıyorum. 

Haftasonu Babanne-Dede geldiler, hasret giderdiler minik prensesle. Güzel güzel oynadı, şımardı. Dün de sabah kahvaltısına Selma geldi. Onu görünce daha kucakta kudurmaya başlıyor, çok iyi anlaşıyorlar. Uzun bir kahvaltıdan sonra minikprenses uyudu biz de kahve ve gazete keyfi yaptık. Adanın uyuduğu süre içinde hep yapacaklarım olduğu için çok uzun zamandır böyle güzel bir gazete keyfi yapamamıştım. 

Dün kendimizi pasaportlar için koştururken bulduk aniden.! Neden daha önce rahat rahat halletmediysek artık.. Ada uyurken Tolga foto çektirdi harçları yatırdı, Ada uyanır uyanmaz çıktık yola. Tabağa börek kesip koydum yolda yesin arkada otururken diye. Ama yemedi, büskivi verdim onuda yemedi. Sabah çok güzel kahvaltı etmişti. Böyle zamanlarda bir öğün önceyle avutmaya çalışıyorum kendimi. Israr etmemek için tabi. Şile emniyetine vardık, belgelerimizi verdik. Harç eksik dedi.! "neden?" sadece pasaport uzamıyormuş defter harcı da yatıracaksınız artık böyle dedi. Tabi boynumuz kıldan ince gittik yatırdık geldik. Bu arada çocuk içinde ayrı defter olması zorunlu olmuş,onuda yatırdık.!!! Neyse benimkini, tolganınkini halletti sıra Adanınkine gelince foto istedi. Ne fotosu? bukadar küçük çocuğa foto mu olur? Kimliğinde bile yok dedik, ama yok olmazmış fotosuz. Saat 16.10 ve 16.30 dan sonra alamam demesin mi? Güya ilk baktığında bütün belgeleri kontrol etmişti memur arkadaş.!!! Yetişemezsiniz artık pazartesiye gelirsiniz diyen memur arkadaşa aldırmadan bir azimle fırladık fotocu bulmaya. Bu arada 12kg. Ada da kucakta koşuyoruz. Fotocu çok anlayışlı çıktı Adayı iskemleye oturtmamla çekmesi bir oldu, Kızımın fotocuda çekilen ilk resmi gerçekten berbat :( Neyse ben Adayla önden yola düştüm Tolga resimleri alıp koşarak yetiştik 16.25 de emniyete. Memur arkadaş elince cep telefonu geçmiş boş bir odaya laklak yapıyor. Artık nasıl baktıysak kendisine lütfetti geçti yerine bir yandan da söyleniyor,"çocuk işlemleri uzun sürüyor bilemiyorum artık kabul edermi sistem.." falan. Yani 2 saati aşkın zaman içinde Adayı o odada oyalama ve işlemleri bitirmek için gidip gelme koşturmamıza ve istanbuldan geldiğimizi söylememize rağmen yaptığı empatiyi siz taktir edin.! Neyse en sonunda işlemler halloldu ve çıktık ama ne Adanın sabrı ne de bizim halimiz kaldı. Ada aç biz aç ama şilede yapacak birşey de yok . Balık yemeyi düşündük bizim iskelede herzaman gittiğimiz teknede ama Ada o kadar sıkıldı ki sabit durmayacağını düşünerek geri dönüş yoluna çıktık. Çantama üzüm almıştım yolda yer diye onu verdim, yedi sonrada uyudu minik prenses.
Tolga çömleğe gitmek istiyordu ne zamandır, maltepe sahile açılmış yeni şubesi hadi oraya gidelim Ada da aç yer hemen kalkarız dedi, tamam gittik. Ama ne mümkün Ada 5 dakika bile oturmadı.! Hiçbir şey yemedi. Bizde neremize yedik anlamadan döndük eve. Eve gelir gelmez "mam ma" demesin mi? Mercimek çorbasını zor ısıttım neyseki yedi bu sefer. Sonrada biraz oyuncaklarıyla oynayıp yattı. Bir süre restoranlardan uzak duracağız gibi görünüyor...

 Dün bir ara yolumuz İkea tarafına düştü, oradaki atlı karıncaya bindik:)) çok beğendi, çok eğlendi minik prenses her turda geçerken babasına el salladı korkuttu. 

 Lazımlık kullanıma açıldı bugün, ilk kakamızı yaptık.! Çişi yakalayamadım ama beze yaptıktan sonra söyledi. Altını açıp daha yoğun eğitimi biraz daha sonra yapacağım çünki bu hafta biraz işimiz var, haftaya da kurumumuz. Yarım kalmasın istedim ve gerektiği kadar ilgi gösteremem diye düşündüm.

Bu sabah kahvaltımızı yaptıktan sonra pazara gittik. Ada bu sefer çok güzel oyalandı bisikletle. Normalde tezgahlardan ürün aşırdığı için birimizin sürekli aldıklarını geri koyması gerekiyor:)) Tabi o da haklı, daha para-alışveriş mefhumu olmadığı için ben seçiyorum alıyorum, O da bana yardımcı oluyor.!
Ben böğürtlen bulurum diye gitmiştim ama geçmiş meğer böğürtlen zamanı, bizde çilek aldık reçellik. Birde turşuluk salatalık. Bir kere denemiştim olmamıştı güzel, bakalım bu ikinci deneme olacak. Ada sever herhalde turşu diye düşünüyorum, ben çok seviyorum. O da tuzlu şeyleri seviyor, daha önce tattırmadım tuzlu diye bakalım bu sefer güzel olursa belki tadar. Belki de babası gibi sevmez.
Eve döndük sonra neyseki uyumadı yolda, yemeğini yedi hemen. Uyumadan önce yesin daha güzel uyusun istiyorum artık. Yemek yerken çiş demişti ve baktık yapmış. Altını değiştirdim ve yatağa koydum. Gine çiş çiş deyip duruyor bakıyorum yok bişey. Neyse sonra düştü jetonum, kakası gelmiş ama kaka demeyi bilmiyor:( onada çiş diyor bebişim.Bezi de istemiyor, çekiştiriyor açtım altını klozete tuttum. Ayağının altına basamak almıştım ama yetmiyor klozette oturunca Tolgada geldi yardıma bırakamadım korkmasın diye de, çünki adaptör almadım daha. Tolga önce tartıyı koydu basamağın üzerine, yine yetmedi. Kendi araba dergilerinden koydu tartının üzerine de kalınca anca bastı ayakları:))) çok komikti halimiz keşke fotomuz olsaydı:))))
Ayakları yere basınca rahatladı Adoşumda, ve ilk kakamızı yaptık klozete.! Tarihi bir gün yani :)))
Sokaklarda tuvalet arama günlerimiz yakın görünüyor..
Şimdi uyuyor prenses kalkınca doğru adaptör ve lazımlık almaya gidiyoruz.! 

Üstteki iki köpek dişi de iğne gibi göründü..