31.07.2012

İstanbul boş, hem ramazan hem yaz tatili üst üste gelince iyice boşaldı

26.07.2012



"Poz ver fotoğrafını çekeyim" dediğimde sırıtarak üzerime yürüyor:))


Nurten varken bu sefer odasından nerdeyse hiç çıkmadı. Sebep elektrikli süpürgeden korkması..! Yksek seslerden çok korkuyor, ağlayacak kadar yani. Balkondayken geçen kamyonların ve motorsikletlerin sesinden de çok korkuyor. Nerden edindi bu korkuyu hiç bilmiyorum,farkında değilim. Elektirikli süpürge doğduğundan beri çalışıyor, balkonda da baştan çok meraklıydı geçenlere hep arkalarından bakıyordu. Şimdi koşarak bana sarılıyor..
"onlar yoldan geçiyorlar, buraya gelemezler.." diye anlatıyorum ama bakalım ne zaman aşacağız bu sorunu.


Bazı kelimeleri unutmadan buraya not edeyim:
anne
baba/tolga=addii
haydi=hadii
süt=emma
susadım=füüp (içiyormuş gibi çıkarıyor sesi)
yıkanmak=babubabu-bue
yemek=ham
geldi
araba=ğıınn

23.07.2012



Pili bitene kadar koşturup eve dönüşte uyuya kalan minik prenses :))

18.07.2012

Cumartesi Tolga şehirdışındaydı, ama ben onun pazar günü olmayacağını sanıyordum. Cumartesi baba-kız takılırlar bende kendi işlerimi hallederim diye düşünmüştüm. Ama benim planlar pazara kaldı.Pazar günü her işini halledemiyor insan, neyse ben yinede yemeği hazırla evi topla vs derken öğlende çıkabildim evden. Çok zamandır kendimle başbaşa kalmamıştım, iyi geldi.  
Pazartesi hava çok sıcaktı Tolga'nın da işi yokmuş Adayı beykoz korusuna götürdük. Biraz parkta oynadı, çok özlemiş. Çok sıcak ve güneş olduğu için bu aralar pek parklara gidemiyoruz. Neden şu parklara yazın gölge yapan kışında yapraklarını döküp güneşi engellemeyen ağaçlar dikmezler çok merak ediyorum. Güneşin anlında sıcaktan yanıyor bütün aletler ve tabi kimse çocuğunu o güneşte oynatmak istemiyor. Tatil ama boş bütün parklar...
Ada parktan sıkılınca kanlıca sahiline gittik. Minnoşum orda kekini yedi biz de çayımızı içip keyif yaptık denize nazır. Korudan daha serindi deniz kenarı, daha esintiliydi, özlemişim denizi. iyi geldi.
Bugünlerde kıymalı-etli hiçbir şey yememeye başladı. Köfte yada yemek içindeki kıymaları itinayla ayırıyor. Daha önce hiç böyle birşey yoktu, inşallah bu da geçiçici bi dönemdir...Hamurcu oldu iyice, börek çörek ekmek makarna pilav yoğurt en çok sevdiği şeyler.
Sabah kahvaltılarında yumurtasını, zeytin ve peynirini ekmekle gayet güzel yiyor. Kahvaltı ile ilgili bir sorunumuz  yok allahtan. Çeşitli peynirleri yiyor, zeytini de eskisi gibi saklamıyorum artık. Daha ölçülü yemeye başladı:))

13.07.2012







Dün bir gün önceki yoğun günün yorgunluğu resmen öğlene kadar uyuyarak attı :)) sabah 6.15 de kaktı 9 gibi tekrar yatıp 12.30 da kalktı. şimdiye kadar yaptığı en uzun uykuydu. Şimdi de uyuyor, bakalım bugünkü uyku ne uzunlukta olacak.Ne zaman bir beklentiye girsem, yani bugünde dün gibi 2 saat uyur falan gibi düşünsem genelde tutturamıyorum. Kalkıveriyor benim de koyulduğum işler yarım kalıyor :(
Balkonda havuz sezonunu açtık.....:))

12.07.2012


Dün öğle yemeğinde Ceyda Ablalardaydık, Batuhan iyi haberlerle dönmüş. Batuhan Amcasını ilk defa piano çalarken gördü Ada daha önce ses biraz yüksek geldiği için ağlamıştı. Sonrada kendi oturup batuhanı taklit etti. Çok taklitçi bu aralar minik prenses. Ceyda abla da yaşına göre bayağı ilgi gösterdiğini söyledi. Kimbilir belki ilerde merak salar...Herşeyi denemesini ve kendisine en uygun bulduğu en sevdiklerine isterse devam edip geliştirmesini istiyorum.
Sonra Babanesiyle dedesi de geldiler. Onlarla da oynayıp bol bol eğlendi. Güzel bir gün geçirdi dün minnoşum.

10.07.2012





İyileşti gibi ama, ayaklarında su toplakları var hala. Hiç yürümek istemiyor, kendisini sürekli bana taşıtıyor. evin içinde kucak kucağa dolaşıyoruz. Kuala gibi yapışıyor, ayaklarıylada belimden sıkmayı öğrendi:)

9.07.2012

18 aylık.!

Sıkıntılı bir kaç gün geçirdik:( Ada önce hiç birşey yememeye başladı sonrada ateş ve halsizlik. Ateşi yükselince dr.a gittik tabi o da "boğazları çok fena bembeyaz" demez mi.! ama mikrobik dedi ve antibiyotik verdi. Bu ikinci antibiyotik verişimiz oldu Ada'ya. O kadar da zor veriyoruz ki, bağrış çağrış kıyametler kopuyor, ne o bir kaşık ilaç içireceğiz diye çocuğun içi dışına çıkıyor. Ama onu içmeden iyileşemeyecek diye katlanıyoruz işte falan derken 2. gün vücudunda döküntüler olmaya başladı Adanın önce ayaklarında oldu. ayakkabı mı yedi-vurdu vs. ayağını acaba diye düşündüm önce balkona çıkarken falan giydiriyordum evde yalınayak çıkmasın diye, bu sefer çorap giydirmeye başladım. Döküntüler bütün vücudunda olunca ateş döküntü yaptı - antibiyotik alerji yaptı gibi bahaneler geliyor insanın aklına ve fikir verenlerden. Neyseki üşenmedik aldık gittik gine Adayı dr.a. Bu sefer anlaşılmamış ilk gittiğimizde ve bu aralar çok yaygınmış  Ağız-el-ayak hastalığı kapmışız biyerlerden, çok salgınmış meğer.Yani iyiki gitmişiz tekrar. Ama tabi 4 doz antibiyotiği de boşuna vermişiz maalesef. Bundan sonrakileri içmeyeceğine sevinsem mi, içtiklerini boşuna içmiş üzülsem mi bilemedim.
İlacı yokmuş, ateşi yükselmedi sonra tekrar zaten. Boğazıda giderek düzeldi, yemek yemesinden anlıyorum. Ayakları fena hala, su toplaklar var. Havlu çorap giydiriyorum hiç itiraz etmiyor bu sıcaklarda minnoşum. Bu arada bana da bulaştırdı.! bende ateşlendim evvelki gün neyse dün yatıp dinlendim akşama doğru düştü ateşim. 
Kilosu da 11,700 gr.

1.07.2012

Bugün Hüma'nın doğum günü partisindeydik. Hüma artık emeklemeye ve yardımla yürümeye başlamış, çok şeker bir minik hanım. Esra da çok güzel şeyler hazırlamış, party malzemeleri işini bayağı geliştirmiş. Kalabalıkta Ada hiç çekingenlik göstermedi, Hümanın oyuncaklarıyla kimseye aldırış etmeden oynadı. Pasta kesildikten sonra Hüma uyudu, ben ne yaptıysam minik prensesi uyutamadım. Yorgunluktan huysuzlanmayada başlayınca sonunda kalktık. Eve gelince biraz kek yedi ve yattı. Aslında orada da açlıktan uyumadı diye düşünüyorum. Yemek konusu bugünlerde çok büyük problem oldu benim için. Dişleri ağırdığı için yemek istemediğini düşünüyorum genelde ve ısrar etmemeye çalışıyorum. Ama içim içimi yiyor. Yemediği zaman başka bir yemek de önermemeye çalışıyorum, yemek seçmeye başlamasın " bunu yemezsem nasıl olsa sevdiğim başka birşey verecek" demesin diye. Birkaç gündür hafif hafif ateşide var sanki. Kayifsiz, huysuz minik kuşum benim.
Esradan fotoları alınca yükleyeceğim..