Cumartesi günü hümalar taşındığı için sabahtan Hüma bize geldi. Bütün günü bizde birlikte geçirdiler ve hem çok mutlu oldular hem de bol bol oynadılar. 

Akşam üzeri Zafer ve Ömer de gelince hep birlikte yorucu ama çok güzel bir gün geçirdik.

Koca ponponlu şeker.!!

Yuvadan çıkarken yarım saat bahçe keyfi yapıyor. Yavaş yavaş arkadaş da edinmeye başladı. Bahçedenıkarana kadar binbir dil döküyorum. Tabi sonra pamuk oluyor, yemekten sonra teyzemin kucağında uyumak üzere...

Yuvada bugün bütün günü içerde geçirdi, hiç yanıma gelmedi. Tiyatro günüymüş çok eylenmiş, dışardan bir ekip gelmişti şarkılı danslı parodiler duydum ama göremedim.. Çıkışta yine kaydırak faslı ve eve geliş:-)

Dün Cumhuriyet Bayramını kutlamak için fener alayına katıldık cadde de. Minik prenses baştan çok şaşırdı kalabalıktan dolayı kucaktan inmedi. Ama sonra alıştı, elinde bayrak dolandı ortalarda. 

Dönerken pusete oturdun-oturmadın huysuzlukları ve kalabalıktan hızlıca uzaklaşma çabalarımız sırasında meğer gözlüğünü çıkarıp atmış bizim cadı. Ne kadar aradıysak da bulamadık :-( zaten dr. a didecektik camları değişecekti ama şimdi biraz acil oldu.!

Bugün hava çok güzeldi, Ada da keyfini çlkardı. Son güneşli günler diye bütün gün sokaklarda dolandık. 

 

Anaokulunda ilk haftamızı bitirdik. Ada çok mutlu, çok severek gidiyor. Hatta öğleden sonraları da aklına geldikçe hadi okula gidelim diyor. Resimde görünen abla sürekli onunla, her istediğini yapıyor. 

Anaokulundan şimdilik çok memnunum, bütün çocuklar sabah geldiklerinde neşeli bir ortamda sevgiyle karşılanıyorlar. Genelde de huzurlu ve neşeli bir ortam var. 

Alışma devresinde olup ağlayan çocuklar var ama kendilerini hırpalamalarına fırsat verilmiyor. Görevliler anneden kurtulmaya çalışmıyorlar, çocuk ne zaman istese annesinin yanına gidiyor, hatta isterse sınıfa bile alıyorlar anneyi. Heralde diğer yuvalara göre biraz daha uzun sürsede alışma devresi, huzurlu ve güvenli bir başlangıç oluyor bence okul hayatına. 

Ada iimdilik isterse sınıfa çıkıyor, isterse oyun alanına geliyor. Öğle yemeği de teklif ediyorlar diğer çocuklar yerken, dün oturmuş iki dilim ekmek yiyip kalkmış.! Ekmekçi güzelim benim:-)

Minik prensesim büyüdü ve bir ilk daha yaşadık. Dün anaokuluna başladık.! Uzun ve zorlu eğitim/öğretim maceramız böylece başlamış oldu.

Nisandan beri her gördüğüm anaokuluna girip bakındık Adoşla, ben konuştum sorguladım, Ada oynadı..etraftan tavsiyeler aldık. Sonunda içimize sinen erenköyde Sare-Şafak Anaokulu oldu. 

Minnoşum iki gündür çok mutlu, sabah "bugün ne yapacağız" dedi. Oyun okuluna gidicez deyince "yaşasııın" diye zıplayıp, elbise giyip prenses olmak istedi. 

Tabi şimdilik ilk günler her istediği yapıldığı için ve ben burda beklediğim için herşey yolunda. Inşallah çok severek devam eder...

Bugün kitapçıda çay içerken yavru bir kedi sokuldu yanımıza. Ada sevmek istedi , sonrada pusetinin alt cebimde uyuttu.. 

Geçenlerde Berrak ve Duru geldiler, üç kafadar artık çok iyi anlaşıyor..

Çok fotoğraf birikti yine, bir ara yüklenecekler listesinde. Bu fotoğraf arife günü çekildi. Elbise, şemsiye, fular, çizme giymeyi çok seviyor bu aralar. Giyindikten sonra gidip aynaya bakıyor ve "hımm çok şık oldum gene.." diyor..

Dün babam geldi. Adaya bavuldan hergün bir sürpriz çıkıyor. Bugün de anneannesinin yaptığı şapka çıktı. Başka birşey olsa giydiremezdim ama şapka olunca hemen giydi ve anneannesi görsün diye poz verdi.

Bu haftasonu okulların açılması dolayısıyla    cadde çok hareketliydi. Ada da kendine eğlenecek birşeyler buldu..

Biz evde henüz sulu boya denememiştik ama meğer kuzum artık yapabilirmiş. İlk çift fırçalı.!! soyut denemesini buzdolabımıza astık :-))

Bu arada gözlük işine henüz tam alışamadık. Tv seyrederken ve sokağa çıkarken hafif tehditlerle takıyor. Ama evde takmıcam diye tutturunca hiç üstelemiyoruz. Taktıkça alışır diye umuyorum,çokda üstelemek istemiyorum. Daha o kadar küçükki, gözlüğü kaydığında yada gözü kaşındığında falan kendi kendine düzeltemiyor. Napsın, o da çıkarıyor tabi..

Dün ateş ve burun akıntısı devam edince Dr a gittik." Sol kulağım acıyor" demişti gitmeden evvel. Ne problemi olduğunu çok net ifade edebilen bir çocuğum olduğu için çok şanslıyım. Dr.da kulağında hafif kızarıklık olduğunu söyledi.     Durumumuz viralmiş. Ama şimdilik antibiyotik vermedi.

Bugün daha iyi ama ateş devam ediyor, ilacı ve burun spreyini çok zor veriyorum. Tabi pek hali yok, ilacında etkisiyle şimdi gene uyuyor...

Bu arada boyu 95,5cm, kilosuda 14.700 

Minik prenses ilk defa DVD seyrediyor.."arabalar -  şimşek mc queen"

Hızlı hava değişiminden etkilendik, bugün burnumuz alıyor. Pek hali yok.! Bizde evde televizyon keyfi yaptık. 

Kuzumun ilk gözlüklü fotoğrafı..! 

Gözlüğünü bugün aldık, ilk 15-20 dakika taktı sonra çıkarttı. 

Dün sabah güne erken başladık. Kahvaltıdan sonra çıktık halama gittik, çay keyfi yaptık biraz. Sonra ada bir haftadır stickerlı bir pony kitabı almıştık ona baktıkça fıstık sayıklıyordu, fıstığa gittik. Gittiğimiz yer "Kenan bey çiftliği" salaş ama düzgün imsanların olduğu rahat ettiğimiz bir yer. Etrafta gezindi, oynadı fıstığı sevdi havuç yedirdi ama binmedi.! Fıstık ahırına gidince gelsin binicem, gelince binmicem ... E tabi böyle olunca insanlara ayıp oluyor diye rahatsız oldum ama çok naziktiler. 

Sonra Tolga'dan küçük çamlıca teklifi geldi, biz çiftlikten çamlıcaya geçtik onlarda oraya geldiler. Tabi orada da oynayıp koşturdu minik prenses. Eve geldiğimizde yıkanırlen ben çok yoruldum deyip doğru bizim yatağa girip yattı. 

Ada şapka takmayı çok seviyor, bu lacivert şapkayı o beğendi aldık perşembe pazarından:)) Kızımla pazar gezip alışveriş yapıyoruz artık. Birde bez şapkamız var ama bu hasır şapkayı aldığımızdan beri bunu takıyor. Anneannesi de bu şapkaya özel çok güzel bir bayramlık elbise dikmiş yollamış ona. Bayramın birinci günü ikna edip giydirememiştik ama ikinci günü giydi "prenses oldum ben" diye dolaştı evin içinde...çıkarken de bugün çok yağmur yağacak dedi ve şemsiye istedi benden:)))

Dün de dışarı çıkmadan önce "üzerindeki kıyafetlerle çıkabilirsin" dedim " güzelmiyim böyle ben bunlarla" dedi bana, sonrada gidip dolabından anneannesinin aldığı rugan fiyonklu ayakkabılarını çıkardı. "Topuklu ayakkabılarımı giymem lazım bunlarla" dedi:)))) galiba topuklu ayakkabı = şık ayakkabı demek bugünlerde..

Son azı dişimiz de yolda, patlamış iğne gibi. Huysuzluk ve mızmızlık son raddesinde yine...Dişleri de böylece tamamlanmış oluyor artık..

Hava bunaltıcı derecede sıcak hala. Göztepe parkındaki fıskiyeleri çok sevdi. Ama tek başıma hem çantaları hem Adayı idare edemeyeceğim için çok sık gidemiyoruz.

Son gittiğimizde sular kapandıktan sonra parka son hız koşarken düştü ve ilk defa dizleri kabuklu yara oldu. Meğer bizim minik prensesin canı çok tatlıymış :-) bizde öğrenmiş olduk.! "Anne ben yatağa yatamıycam dizlerim acıyor beni sen yatır.." Gibi işine gelmeyen birçokşeyde bahanesi hazırdı..

Bugün kızım ilkdefa doğum günümü kutladı :-) anneannesi telefonda doğum günüm olduğunu söyledi ve sendekutla öp dedi. Ben ümidi kesmiştim, yarım saat kadar sonra lego oynarken birden boynuma sarılıp doğum günümü kutladı. Çok ama çok hoşuma gitti tabiki...