29.09.2011

Ada iki gündür olduğu yerde, yani poposunun üzerinde zıplamayı öğrendi. Nerde olursa olsun sürekli poposunda yay varmış gibi zıplıyor:))) hali çok komik videosunu yakalayabilirsem çekeceğim.
Bir de üst dişlerinin ikiside bayağıdır şişmişti uzun zamandır bekliyorduk, bize göre sağ ona göre sol dişinin ucu sonunda beyaz beyaz göründü. Ama bayağı huysuzlandı bu arada minik prensesimiz...

22.09.2011

8,5 aylık




8. ay kontrolümüze ay başında gitmiştik ama buraya notları yazamamıştım.. Ada aybaşında 9,100gr ve 75cm idi. Dr.'u bu ay için gelişiminin çok iyi olduğunu söyledi. Ada şimdiden bir yaş kıyafetleri giyiyor.

Yemek menümüze haftada 2 gün balık ve köfte eklendi. Köfte denememiz çok başarısız oldu çok taneli geldi bebişime, biz de kıymalı fasulye denedik onu gayet güzel yedi. Daha önce kıyma da hiç vermemiştim, bir kaç kere daha kıyma verip köfteyi daha sonra tekrar deneyeceğim. Dün tencerede domatesli mezgit pişirdim ona, çok iştahla olduğunu söyleyemeyeceğim ama onu da yedi. Artık daha az yağlı ve tuzsuz pişirdiğim sebze yemeklerinden yiyebilecek, bu durumda benim işim biraz azalacak :))

Emekleme işini tamamen çözdü, çok hızlandı ve tutunup kalkmaya başladı artık. Urasın hediyesi ayaklı bir oyuncağı var onu çok seviyor, ona tutunup kalkıyor ve bir süre ayakta durup oynayabiliyor. Evin içinde sürekli benim peşimde dolaşmaya başladı, mutfaktaysam mutfakta bir şeyler veriyorum yerde oynuyor, ben de ufak tefek işlerimi halledebiliyorum. Yatak odasında bizim gardarobun aynasıyla daha uzun oyalanıyor ben de odayı topluyorum fırsattan istifade. En çok sevdiği oyuncağı halaa "sad sam ve kız arkadaşı" onları görünce yüzü aydınlanıyor.Bu aralar renklerden maviyi ve kırmızıyı seviyor.

Gece uykuları da gayet düzenli, acıkmazsa hiç uyanmıyor artık. Sabah 6 ya doğru uyanırsa yatağında veriyorum sütünü ve uyanıkda olsa gidip yatıyorum, 8,30 a kadar yatıyor. Uyuyormu bilemiyorum ama heralde uyuyordur, çünki oyuncak falan vermiyorum.fotoğraflar ilk ayakkabısını aldığımız günden , şaşırmış bu ayağım daki ne diye bayağı bir incelemişti.

16.09.2011








Hergün aklımda olsada ne kıbrısdayken ne de döndükten sonra fırsat bulabildim blog için. Biraz gecikmeli de olsa yolculuk ve tatil notlarımız...
Gidiş ve dönüş biletlerimizi Pegasusun koltuk araları çok dar olduğu için THY den aldım, ki iyiki böyle yapmışım THY de bile zor sığdık. Giderken Ada ile yanlızdık ana kucağı ile kabine girebileceğimi düşündüğüm için Ada'yı tam uçağa geçerken uyuttum. Yavrum uykuyu koyultmuş mışıl mışıl uyurken, demesinlermi ana kucağını kabine alamıyoruz.! Daha sonra anladım ki almamaları daha iyi olmuş zaten kucağımda anakucağıyla oturamazdım (sığmazdı), ve yanımdaki, diğer iki koltuk da doluydu. Ama ilk başta sinir yapmadım değil tabi, uyumuş çocuğu aldım kucağa uyandı tabi, cin oldu:) inene kadar yanımdaki iki bayan sağ olsun çok ilgilendiler. Biraz mırın kırın etse de hiç huysuzluk yapmadı Ada tam inişe geçerkende daha fazla dayanamayıp uyuya kaldı. Beklediğimden daha rahat bir yolculuk oldu. İnişten sonra da kimlik kontrolünde bavul beklerken falan uyanmadı gayet rahat hallettim hepsini.
Dönüşte Tolgayla birlikte daha rahat oldu, Ada bu sefer de uyudu ve anakucağını almamıza izin verdiler. Aramızdaki koltuk boş olduğu için Adayı oraya yerleştirdik, hem o rahat etti hem ben. İnmemize yakın uyandı, sütünü verdim. Gayet keyifli, sadece ana kucağından çıkamadığı için biraz mırkırdanarak bitirdik yolculuğu. İnişte ve kalkışta yine hiç rahatsız olmamış göründü, inşallah bundan sonra da böyle devam eder.
Bunun dışında çok keyifli geçti kıbrıs, ben uzun zamandır gidemediğim için özlemişim. Ada da her an kucak ve bol ilgi den gayet memnun, her gün denize girerek geçirdi günlerini. Ama oradayken gece uyku düzeni biraz bozuldu, sessizlikte ezan sesi çok duyulduğu için mi bilmem, bizim burada hiç duyulmuyor, her sabah 5,30 civarı uyandı. En az 1-2 saat uyanık durmadan da kesinlikle uyumadı. Tabi bu hem beni hem de annemleri yordu biraz, ama dönüşümlü şekilde bunu da hallettik. Herkez bizi görmeye geldi, biz de bol bol ziyaretler yaptık. Günler çok çabuk geçti ...